10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü´nüz Kutlu Olsun

Dünya üzerinde insanlar yaşadıkça hayatın anlam ve önemi vardır. Üzerinde insan yaşamayan bir dünyanın ne kadar boş ve ne kadar anlamsız olduğunu ifade etmeye gerek yoktur. Dünya kuruldu kurulalı, insanlar sürekli ve çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle birbirlerini yok etmeye çalıştılar ve büyük savaşlar çıkardılar. Bu savaşlarda milyonlarca insan öldü, öldürüldü. Yüzbinlercesi ise sakat kaldı. Yüzbinlerce aileyi kimsesiz, milyonlarca çocuğu yetim bırakan bu savaşlar insanlık için ancak bir daha olmamak şartı ile bağışlanabilecek büyük bir yüz karasıdır.

Eski çağlarda, insanlar arasında bugünkü gibi eşitlik yoktu. İnsanlar renklerine, din, dil, ırk ve cinslerine göre sınıflandırılıyordu. Toplumların üst kesiminde olup, yüksek tabakaya dahil kişiler rahat ve zevk içinde yaşıyor; alt tabakadaki insanlar ise sefalet ve yoksulluk içinde yüzüyorlardı.

Eskiden insanlar bir eşya gibi ondan ona satılırdı. Böylelerine köle denirdi. Kölelerin hiçbir hak ve özgürlüğü yoktu. Efendisi ne derse onu yapmak zorundaydı. Efendilerine karşı gelen köleler ya kırbaçlanır ya da ölüm cezasına çarptırılırdı. İnsanlığa yakışmayan bu tür davranışlar zamanla daha da artarak baskı ve zulüm dayanılmaz bir hal aldı.

İnsanların özgür olması gerektiği ve bütün insanların eşit olduğu yolundaki düşünceler ve çalışmalar ilk kez 1776 yılında Amerika ve Avrupa’da başlamıştır. Daha sonra Fransız halkı bu düşünceyi, başlarındaki kötü yöneticilerine karşı insanlığın gidişatını değiştirecek biçimde geliştirerek 1789 yılında kanlı bir ihtilal yaptı. Tarihte “Büyük Fransız ihtilali” diye anılan bu olaydan sonra da ilk “İnsan Hakları Beyannamesi” yayımlandı. Bu hareketler 19. yy.’da daha da gelişerek devam etti.

Savaş ve kölelikten kurtulmak isteyen insanlara, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere’nin kendi aralarında vardıkları bir anlaşmayla; yaşama ve korunma arzusunu pekiştirip, geniş hak ve özgürlükler verildi. Daha sonra tüm ulusların dayanağı Birleşmiş Milletler Örgütü, 10 Aralık 1948 tarihinde “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi”ni bütün dünyaya duyurdu. Her yıl 10 Aralık’ta bu bildirinin ilan edilmesinin yıl dönümünü kutlarız.

İnsan Hakları Bildirisi, insanın değerini, onun hak ve özgürlüklerini tanıtan bir bildiridir. İnsanlar hangi ırktan, hangi dil ve dinden olursa olsun kardeştirler. Birbirlerine karşı hak ve özgürlük yönünden eşittirler. İnsanların ellerinden alınamayacak temel hak ve özgürlükleri vardır. İşte bu bildiride bunlar açıklanıp, korunmaya çalışılmaktadır. Ama ne yazıkki, yeryüzünde hala milyonlarca insan hak ve özgürlüklerinden yoksun, aç ve sefil yaşamaktadır. Bizlere düşen görev; ilerideki yıllarda yapacağımız çalışmalarla böyle insanlara yardımcı olup, hak ve özgürlüklerinin tanınmasını sağlamaktır.

Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde yayımlanan ve kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin özet olarak maddeleri şunlardır:

1- Hangi ulustan olursa olsun insanlar, özgür, eşit ve kardeştir.
2- İnsanlar ve kişiler hor görülemez. Onlara çeşitli nedenlerle baskı yapılamaz.
3- Özgür yaşamak ve kişilik güvenine sahip olmak herkesin hakkıdır.
4- Kimsenin fikir ve söz özgürlüğüne, rahatına ve mutluluğuna engel olunamaz.
5- Hiç kimse işkenceye, eziyete, insanlık dışı ve onur kırıcı cezalara çarptırılamaz.
6- Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.
7- Herkesin, çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır;
8- Anne ve baba, çocuklarına verecekleri eğitim şeklini seçmek hakkına sahiptir.
9- Hiç kimse keyfi olarak tutulamaz, alıkonulamaz veya sürülemez.
10- Her şahsın eğitimden yararlanma hakkı vardır. Eğitim parasızdır. Hiç olmazsa ilk ve temel eğitim bölümlerinde böyle olmalıdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleki öğretimden herkes faydalanmalıdır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.

Görüldüğü gibi, yüce Atamızın söylediği “Yurtta sulh, cihanda sulh” parolası, tam da bildirinin özünü yansıtmaktadır. Türk Ulusu olarak bildiriye aynen uymaktayız. Tüm uluslar gibi biz de 10 Aralık 1948’de bu bildiriyi imzalayarak kabul etmişizdir. Atamızın söylediği yolda ışık tutan bu bildiri, biz Türkler için kabul edilmeyecek bir şey değildir. Her 10 Aralık yurdumuzda da İnsan Hakları Günü olarak kutlanır. Okullarda törenler; radyo, televizyon ve diğer iletişim araçları yoluyla programlar düzenlenir. Tüm bu düşünce, çaba ve çalışmaların amacı, insanların daha iyi yaşama olanaklarına sahip kılınmasıdır. İnsana, insan olmasının önem ve değerini kavratmak, tüm insanlık içinde sevginin, dostluğun yerleşmesini sağlamaktır.


İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi;

meb_iys_dosyalar/65/01/717504/dosyalar/2018_12/09220501_Ynsan_haklarY_evrensel_bildirgesi.pdf

Panolarımız İçin Gerekli Dokümanlar;

meb_iys_dosyalar/65/01/717504/dosyalar/2018_12/09222716_ArYsu_Ynsan_HaklarY.rar

09-12-201809-12-201809-12-201809-12-2018



Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 16  kişi beğendi